Mora Terapi

Mora Terapi birincil olarak vücudumuzun çevresinde oluşan ve vücut meridyenleri ( aktığı görünmeyen ama varlıkları ispat edilebilen enerji yolları) üzerinde akan elektromanyetik titreşimlerin frekans düzeyinde biorezonans cihazı aracılığıyla algılanıp filtrelenerek bozuk olan ve problem bölgesinden gelen titreşimlerinin (elektriksel olarak ayna görüntüsünün yaratılması sayesinde) ters çevirilerek vücuda geri gönderilmesi ve bu şekilde düzeltilmesi işlemidir.
Terapiler|Mora Terapi
Mora ismi, bu tekniğin yaratıcısı olan Dr Franz Morell ve damadı elektronik mühendisi Eric Rasche’nin soyadlarının baş harflerinin birleşiminden gelmektedir. İkisi beraber 70’li yılların ortalarında vücudun kendi salınımlarını yani rezonanslarını kayıt edip bu salınımları analiz edebilen bir cihaz geliştirdiler. Bu cihaz aynı zamanda bahsedilen salınımlarda ki bozuklukları düzeltip, düzenlenmiş salınımları tekrar vücuda geri gönderebiliyordu. Biorezonans tedavisi de bu şekilde doğmuş oldu. Bu Biorezonans metodu sayesinde tamamlayıcı-bütünsel tıp akımı da başlamış oldu. 40 yıldan fazla bir zamandır bilimsel çalışmalarla desteklenerek bu yöntem tüm dünyada artık yaygın olarak kullanılmakta.

Mora Terapi nedir?

Mora Terapi birincil olarak vücudumuzun çevresinde oluşan ve vücut meridyenleri ( aktığı görünmeyen ama varlıkları ispat edilebilen enerji yolları) üzerinde akan elektromanyetik titreşimlerin frekans düzeyinde biorezonans cihazı aracılığıyla algılanıp filtrelenerek bozuk olan ve problem bölgesinden gelen titreşimlerinin (elektriksel olarak ayna görüntüsünün yaratılması sayesinde) ters çevirilerek vücuda geri gönderilmesi ve bu şekilde düzeltilmesi işlemidir. İkincil olarak ise maddenin çevresinde oluşan elektromanyetik alandaki titreşimlerin cihaz tarafından algılanıp ayna görüntüsünün vücuda geri gönderilmesi ve bu sayede rezonansa girerek birbirlerini nötrlemesi ile birlikte bağımlılık hissedilen maddeye karşı olan istekliliğin yok edilmesi işlemidir.

Mora Terapinin uygulanışı nasıldır?

Tedavi kişinin oturduğu yerde yapılır. Kişi ellerinin içindeki ve ayaklarının altındaki altın kaplama elektrotlar yardımıyla cihazla temas haline girer. Vücuttaki elektromanyetik frekansların alınabilmesi için vücuttan alınan sıvı ( tükürük, idrar veya kan örneği) bir tüp içinde cihazın girişinde ki behire yerleştirilir. Bu sayede vücudunuzdaki disharmonik olan yani bozuk olan frekanslar harmonik olandan ayrılır ve disharmonik olanlar ters çevirilerek ya tüm frekans aralığı ya da kısmi frekans aralıkları ile vücuda geri aktarılır. Bu yöntemle Ağrı Terapileri ve Ruhsal Bozukluk Terapileri (Bach Çiçekleri Terapisi ), Renk Terapileri yapılabilir.

Eğer amaç bağımlı hissettiğiniz maddeye karşı olan isteği veya herhangi bir yiyecek veya maddeye karşı alerjinizi yok etmekse bu sefer de bağımlısı olduğunuz veya alerjen olduğunuz maddenin frekanslarını almak için maddeden alınan küçük bir miktar ( sigara izmariti, alkol, çikolata parçası, yumurta parçası, kuş tüyü vs.) cihazın giriş yerindeki tüpe yerleştirilir. Bu frekanslar vücuda yerleştirilen elektrotlar sayesinde cihazda cihaza özgü bir filtreden geçirilerek sabit fazlı olarak ters çevirilir ve vücuda geri gönderilir. Vücuttan maddeyle ilgili alınan frekanslar ile ayna etkisi ile ters çevirilerek geri gönderilen frekanslar birbirini nötrler. Bu sayede vücut bu maddeyi artık tanımaz ve tedavi gerçekleşmiş olur. Bu yöntemle sigara, alkol, madde veya gıda bağımlılığı ve alerji terapileri uygulanır.

Mora Terapi ile Sigara Bağımlılığı Tedavisi

1 saat 15 dakikalık tek bir seans sonucunda kalıcı olarak sigarayı bırakmak mümkündür. Ancak kararlı olunması ve kişinin bırakma isteğinin olması tedavinin etkisini büyük oranda arttırır. Yani “Artık sigarayı bir daha başlamamak üzere bırakacağım” ve “kurtulmak istiyorum” demek ve samimiyet önemlidir.

Tedavi Nasıl yapılır?

Seans öncesi son kez içilen sigara izmaritine ait frekanslar biorezonans cihazı ile alınarak ayna etkisi ile ters frekansa dönüştürülür. Birbirlerini nötrleyen frekanslar vücuttan silinmiş olur. Terapi sonrasında sigara içme isteğiniz seans sonrasında ya büyük ölçüde azalacak ya da kalıcı olarak yok olacaktır. Kişi sigara dumanına veya çevreden gelen sigara kokularına karşı tiksinti duyabilir. Ya da hiç bir tiksinti duymaz ancak isteği yok olmuştur.

Tedavi etkilimidir?

Son bir kaç yıldır Türkiye bünyesinde yapılan Mora terapi uygulamaları göstermektedir ki tedavi sonrasında kişi, sigara içmeye yeniden kalkışsa bile, ya eski tanıdık tadı alamamakta ya da bağımlılık durumunun aynı şekilde devam etmediğini tecrübe etmektedir. Bu nedenledir ki tek seans yeterli olmaktadır. Sigara içme isteğinin devam ettiği nadir durumlarda ise ikinci bir destek sansı ücretsiz olarak yapılmaktadır.

Mora Terapi ile Alkol ve Madde Bağımlılığından Kurtulma

Sigara bağımlılığı tedavisi ile aynıdır. Yapılan işlem, bağımlılık yapmış olan maddenin veya içilen alkolün cihazın içine konulması ve bu maddeden alınan elektromanyetik titreşimlerin ayna görüntüleri oluşturularak (ters çevrilerek) vücuttan silinmesidir.

Tedavi nasıl yapılır?

Sigara bırakmada olduğu gibi, önce vücuttan alınan frekanslar filtrelenir ve problemli grupta kalan frekansların ayna görüntüleri oluşturularak geri gönderilir ve düzeltme işlemi gerçekleştirilir. Arkasından içilen alkolün veya kullanılan maddenin elektromanyetik bilgisi yine frekanslarının alınıp ters çevirilerek vücuda geri gönderilmesiyle birbirini nötrlemesi sayesinde vücuttan silinir. Bu sayede alkole karşı bir isteksizlik, eski tadı alamama durumu yaratılabilmektedir. Etki aynı sigara bırakmada olduğu gibi ilk seansla birlikte başlayabilir ve birkaç günde bir yapılan 3 seansla pekiştirilir.

Tedavi Etkilimidir?

Eğer kişi yapılan seanslardan sonra alkolü almaya çalışırsa; eski bildiği keyfi alamadığını, alkolün anlamsızlaştığını fark edebilmektedir. Yapılan işlem sadece alkolün frekansının silinmesi olmayıp, vücudun yaydığı elektromanyetik frekansların da düzenlenmesi olduğundan yapılan Mora seanslarının kişinin psikolojik durumu üzerinde de belirgin bir etkisi görülebilmektedir. Genelde görülen şey anksiyete (sıkıntı halinin) ortadan kalkması ve genel bir sakinlik, rahatlama halidir.

Mora Terapi ile Gıda Bağımlılığından Kurtulma ve Kilo Verme

Amacımız, düşkün olduğunuz gıdalara karşı isteksizlik yaratmak ( şeker, çikolata, pilav, makarna vs.) , psikoloji rahatlık ve sakinlik hissini yaratarak kilo verme sürecindeki stresten sizi uzaklaştırmak , metabolizmanızda yavaşlamaya yol açabilen enerjetik problemleri ortadan kaldırmak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak ve bu sayede kilo vermenize yardımcı olmaktır.

Tedavi Nasıl Yapılır?

Mora Terapi yöntemi ile yapılan kilo verme terapilerinde , iyileştirmeye her zaman bağırsaklardan başlanır. Kaliteli bağırsak florası, iyi çalışan bağırsakları ve sağlıklı vücut fonksiyonlarını beraberinde getirir. Mora terapi seanslarında ve seanları takiben verilen diyet protokolünde bağırsak florasındaki dengeler gözetilerek temizleme işlemi gerçekleştirilir. Seans sonrasında verilen diyet protokolü sebze, protein ve sağlıklı yağlar içeren, basit şeker içermeyen, karbonhidratların ve meyvelerin de kullanılabilir miktarlarının belirtildiği, bağırsak sağlığını destekleyen sağlıklı bir beslenme planıdır. Serbest olan yiyeceklerde miktar sınırlaması yoktur. Bol su ve fiziksel aktiviteyi de desteklemektedir.

Kilo verme seanslarında, bağırsak terapisinin yanında, bağırsak sağlığını bozacak ya da danışanın özellikle bağımlısı olduğunu düşündüğü yüksek şeker, karbonhidrat ve yağ içerikli gıdalar tüplere koyularak cihaza yerleştirilir. Tüplerden alınan frekanslarla, bağımlılık terapilerinde de kullandığımız gibi vücuttan silme işlemi gerçekleştirilerek bu besinlere karşı isteksizlik oluşturulur. Bu şekilde verilen beslenme protokolüne uyum büyük oranda kolaylaşır. Kişi isteksizlik oluşturulan gıdalara karşı yoksunluk hissetmeden, diyet yapıyorum psikolojisine girmeden kolaylıkla kilo vermeye başlar. Titizlikle uygulanan protokol ve düzenli alınan Mora Terapi seansları sonrasında kişi sağlıklı beslenme alışkanlıklarını yaşam tarzı haline getirmiş olur.

Tedavi ne kadar sürer?

Mora Terapi ile 5+1 seans şeklinde uygulanan 3 ay izlem süreci olan kilo verme protokolümüzde amaç, protokol süresince 12-15 kg kaybettirmektir. Bu kayıp 3 ay için ideal bir kilo kaybıdır. Ancak protokol süresince verilebilecek kilo, kişinin metabolizması, yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivite durumuna göre değişebilmektedir. İlk 3 seans genellikle 3-4 gün aralıklarla verilmekte, geri kalan seanslar ise 1-2 hafta hatta 1 ay aralıklarla verilebilmektedir. Seans sayıları ve aralıkları kişinin vermesi gereken kiloya göre veya kilo verme hızına göre değişebilmektedir.

Tedavi etkilimidir?

Mora Terapinin bu tedavideki amacı, danışanın sağlıklı şekilde kilo vererek ideal kilosuna ulaşmasını sağlamaktır. Kişi protokol süresince bedenindeki iyi yöndeki değişimleri fark ederek motive olur. Mora terapi aynı zamanda bütünsel bir tedavi olduğundan ve vücudun yaydığı elektromanyetik frekansları düzenlediği için, Mora seanslarının kişinin psikolojik durumu üzerinde de belirgin bir etkisi görülebilmektedir. Genelde görülen şey anksiyete (sıkıntı halinin) ortadan kalkması ve genel bir sakinlik, rahatlama halidir. Kişinin uykuları düzene girer, sabahları daha enerjik güne başlar, duygu durumu düzenlenir.

Mora Terapi ile Alerji Tedavisi

Mora terapi yöntemiyle alerji tedavisi ilaç kullanmadan yapılabilir. Alerji, bağışıklık sisteminin bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon gösterdiği bir hastalıktır. Alerjenler hangi organ ve sistemi etkiliyorsa, oluşan reaksiyonlar hedef organın hastalığı şeklinde kendini gösterir.

  • Solunum yolunda olduğunda ”astım veya alerjik bronşit”
  • Deride olursa “egzema”,”ürtiker(kurdeşen)”
  • Burunda olursa ”alerjik nezle”
  • Gözde olursa ”alerjik göz nezlesi”,”bahar nezlesi”
  • Bağırsak sisteminde olursa ”besin alerjisi”
  • İlaçlarla olursa ”ilaç alerjisi”
  • Tüm vücudu etkileyen ani ve şiddetli reaksiyon şeklinde olursa ”anafilaksi” olarak adlandırılan hastalıklara yol açar.
Alerji, aslında bağışıklık sisteminin aşırı güçlü ama bazı maddeleri tehdit olarak gördüğü ve savaştığı bir durumdur.

Binlerce yıl önce sadece et ve bitki kökleri gibi gıdalarla beslenmiş olan insanoğlu zaman içerisinde buğday gibi tahılları ve sütü beslenme sistemine sokmuştur. Bugüne kadar kromozom ve gen yapımız değişmemiş ve nesiller boyu bu beslenme sistemi sürdüğü için bağışıklık sistemi buna artık reaksiyon vermez hale gelmiştir. Ancak gizli alerjen olarak bu bilgi bağışıklık sisteminde bir yük olarak yer alır, nesiller boyu aktarılır. Yani, alerji kişinin kendi gıda çemberinde tükettiği ya da bulunduğu maddelerden oluşur ama bebeklik çağından itibaren yıllar boyu bu alerjen maddeler ile duyarsızlaşan bağışıklık sistemi artık bunlara yani gizli alerjenlere reaksiyon göstermemektedir. Bu sebepledir ki genel olarak bakıldığında insanların hepsinde mutlaka süt ya da tahıl grubuna karşı intolerans olarak da adlandırdığımız bir sistem yükü vardır. Bu yük bağışıklık sisteminde bir defekt oluşturur. Alerjilerde bu sayede oluşur.

Tedavi nasıl yapılır?

Mora Terapide süt, buğday ve tahıl bağışıklık sisteminde ağır bir yük olan temel maddeler olarak ele alınır. Öncelikle bu gıdaların frekans bilgisi vücuttan silinir. Çünkü bağışıklık sisteminde olan bu yük ve yapısal alerjenler bağışıklık sistemini bozduğu için başka maddelerin alerjen olmasına yol açmaktadır.

Biorezonans uygulaması alerjen maddenin çevresine yaydığı elektromanyetik bilginin vücut enerji sistemi üzerinden silinmesi işlemidir. Bu yöntemle önce alerjen maddeleri bulmak için özel bir diagnostik test yöntemi kullanılır ve daha sonra bağışıklık sisteminde tehdit olarak görülen ve bir çok semptom oluşturan alerjen maddelere karşı oluşturduğu bilgi alanı silinir.

Mora terapi ile gıdaların dışında boyalar, yün gibi kıyafetler kozmetik maddeler, kabuklu gıdalar, et, balık, deniz kabukluları, çilek, muz gibi her türlü alerjik hastalıklar kolayca tedavi edilebilir.

Tedavi etkilimidir ve testler ne kadar güvenilirdir?

Biorezonans ile yapılan testler oldukça gerçek ve güvenlidir. Kan testlerinden farklı olarak bağışıklık sisteminin alerjen maddeye karşı reaksiyonunu gösteren çok güvenilir bir testtir. Bu test için kan alınmaz ve asla iğne kullanılmaz. Burada ölçtüğümüz sadece alerjen madde değildir. Bağışıklık sisteminin maddeye karşı gösterdiği reaksiyonunun frekansı da ölçülür bu da kişiye özgü tedavi programının temelini oluşturur. Seanslar alerjen maddelerin sayısı ve bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak 6- 10 seans sürer. Seanslarda birden fazla alerjik madde tedavi edilebilir.

Mora Terapi ile Psikolojik Destek ( Bach Çiçekleri Terapisi )

Bu uygulamaya ismini veren Edward Bach 1930 yılından itibaren kendini doğada bulunan şifalı bitkileri aramaya adamış bir bilim adamıdır. 1936 yılına kadar bugün Bach çiçekleri olarak tanıdığımız 38 çiçeği araştırıp tespit etmiş ve bazı bitkilerin (özellikle çiçeklerin) kişideki bazı negatif duygusal özellikleri azaltıp pozitif özellikleri arttırdığını keşfetmiştir. Böyle bir araştırmayı başlatmasının sebebi ise her bedensel rahatsızlığın temelinde ruhsal bir dengenin yattığını düşünüyor olmasıdır. Dr. Bach korku, güvensizlik, yaşam sevinci ve özgüven kaybı, yalnızlık, alınganlık, dengesizlik, tutarsızlık ve çaresizlik gibi istenmeyen davranış örneklerinin bedensel ve ruhsal rahatsızlıklara neden olacağı ve var olan rahatsızlıkların da iyileşmesini engelleyeceğini düşünmekteydi. Yıllarca süren çalışmalar yapan ve çözümü doğada arayan Dr. Bach, Homeopati temeline dayanarak Bach Çiçekleri Terapisinde kullanılan 38 çiçeği bulmuş, bunlardan basit yöntemlerle esanslar elde etmiştir.Yıllar içinde Dr. Edward Bach’ın kullandığı sistem yayıldıkça yayılmış ve Bach Çiçekleri olarak bilinen terapi sistematiği “bütünsel tıp” konusunda çalışan terapistlerin ruhsal problemler için kullandığı yöntemler arasına girmiştir. Bach çiçekleri terapisinde kullanılan 38 adet bitki vardır.

Tedavi Nasıl yapılır?

Mora Terapi Psikolojik Destek programında Bach Çiçekleri biorezonans uygulaması yanında Mora-Color ve bitki frekanslarının yüklendiği homeopatik damlalar da kullanılmaktadır. Kişilerin Bach Çiçekleri ile ilgili olarak doldurduğu form üzerinden ilk görüşme yapılır. Görüşmede kişinin işine yarayacağını düşünülen renk ve uygun Bach Çiçeği seçilir. Arkasından ilk olarak vücuttan alınan elektromanyetik ışınımlar filtrelenip disharmonik olanlar düzenlenir ve tekrardan vücuda geri verilerek klasik biorezonans uygulaması yapılır. Arkasından kişiye renk terapisi uygulanır. Hangi rengin tercih edileceği kişiye ve probleme göre değişir. En son olarak da çeşitli duygu halleri için standart hale getirilmiş çiçek frekansları vücuda gönderilir ve işlem tamamlanır. Bach Çiçek Terapisini 7 alt başlıkta toplayabiliriz:

  • Korku için terapiler
  • Belirsizlikle ilgili terapiler
  • Varolan koşullara karşı yetersiz ilgiye dair terapiler
  • Yalnızlıkla ilgili terapiler
  • Aşırı duyarlılıkla ilgili terapiler
  • Üzüntü ve kederle ilgili terapiler
  • Başkalarının iyiliğiyle aşırı ilgili olmaya dair terapiler

Tedavi Etkilimidir?

Uygulamadan sonra kürün etkileri en geç bir iki hafta içinde yavaş yavaş hissedilir. Mora terapi aynı zamanda bütünsel bir tedavi olduğundan ve vücudun yaydığı elektromanyetik frekansları düzenlediği için, genelde görülen şey anksiyete (sıkıntı halinin) ortadan kalkması ve genel bir sakinlik, rahatlama halidir. Kişinin uykuları düzene girer, sabahları daha enerjik güne başlar, duygu durumu düzenlenir.

Mora-COLOR Renk Terapisi

Mora Terapi ile Renk Renklerin tamamlayıcı tıp içinde bildiğimiz anlamda kullanımının 100 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. İlk olarak Dr. Dinshah Ghadiali ve Edwin D. Babbit'in başlattığı ve daha sonra da devam eden çalışmalarla renklerin insan bedeni ve enerji alanı üzerindeki etkileriyle ilgili oldukça fazla bilgi edinmiş durumdayız. Renklerin MORA-Terapi ile birlikte kullanımındaki yeni ve devrimsel nitelikteki düşünce ilk kez 2006 yılında Avustralya'dan Dr. Gruba tarafından önerilmiştir. Dr. Gruba'nın 2006 yılındaki MORA kongresinde tek terapileriyle ilgili kendi tecrübelerinden bahsetmiş yeni bir mantıkla çalışan yeni Mora-Color teknolojisinin kapılarını açmıştır.

Tedavi Nasıl Yapılır?

Mora-Color uygulaması sırasında rengin elektromanyetik frekans bilgisi biorezonans cihazı aracılığıyla vücuda aktarılmaktadır. Mora-Color uygulamalarında renklerin kendisi kullanılmaz. Bunun yerine rengin frekans bilgisi 10 Hz-200 kHz arasındaki frekanslara "çevrilir". Bu uygulamada renk frekansları vücuda verilirken bir yandan da klasik biorezonans işlemi yapılır. Vücuda renk frekansları verildiği sırada vücutta oluşan enerjetik değişiklik üzerinden filtreleme uygulanır. Ve bu sayede vücuttan gelen disharmonik frekanslar düzeltilir. Yapılan işlem enerjetik dengelemedir. Bu dengelemenin ne kadar başarılı yapıldığı ise MORA-Color'un ağrı üzerine olan hızlı ve güçlü etkisine bakılarak anlaşılabilir.

Tedavi Etkilimidir?

Renk uygulamalarının ilk ayırt edilebilir etkisi ağrı üzerinedir. Ağrı üzerindeki etkinliği genellikle uygulama sırasında bile ortaya çıkmaktadır. Renk uygulamalarının ikinci gözle görünür etkisi ise kişinin psikolojik durumu üzerinedir. Depresif ya da yüksek anksiyeteli durumun giderilmesi-hafifletilmesi, kişinin duygusal yapısının eskisiyle karşılaştırılmayacak şekilde değişmesi ve dengelenmesi renk uygulamalarının bir diğer etkisidir. MORA-Color aynı zamanda kronik hastalıklarda güçlü bir bir destek olarak kullanılmaktadır. Bu etkileri sebebiyle MORA-Color tüm endikasyonlarda ve tüm MORA biorezonans uygulamalarında standart hale gelmiştir. Tüm tedavilerde mutlaka Mora-Color uygulaması kullanılmaktadır. Kimi renkler sakinleştirici, kimi renkler ise uyarıcı/canlandırıcı etkileriyle, kimi renkler depresif durumlar üzerine etkileriyle, kimi renkler iştah üzerine etkileriyle, kimi renkler ödemli durumlarda sıkılaştırıcı-büzüştürücü etkileriyle, kimi renkler ise ağrı üzerine etkileriyle, kimi renkler ise uyku kalitesi üzerine ve spiritüel-sezgisel yetenekler üzerine etkileriyle bilinir. Renkler semptoma ve kişiye uygun olarak seçilir ve 10 dakikalık bir uygulamayla vücuda frekans düzeyinde gönderilir.

Mora Terapide Kullanılan Destek Ekipmanlar

E- Homeopati/ Terapi Damlaları

Homeopati Dr. Hahneman tarafından 200 yıl kadar önce sistematize edilmiş, Avrupa'da ve dünyada yaygın olarak bilinen ve kullanılan değerli bir tamamlayıcı yöntemidir. Benzerin Benzerle Tedavisi olarak da adlandırılır. Homeopatiyi kısaca bir problemin vücuda alındığında aynı ya da benzer bir probleme yol açan bir madde-bitki vs. ile giderilmesi olarak tanımlamak mümkündür. Homeopatide X semptomunu yaratan madde yine X semptomunu ortadan kaldırmak amacıyla kullanılır; ancak maddenin kendisi yerine içinde hiç madde kalmayacak şekilde seyreltilmiş tentürleri olarak kullanılır.

Yan yana 12 sıfırı geçen bir sayıdaki seyreltim sonrasında homeopatik preperatın içinde artık hiç madde kalmamaktadır. Ancak yüksek potanslı (etkili) bir homeopatik remedi yaratmak için yan yana 400 sıfırı olan bir sulandırma katsayısını göz önüne getirmenizi tavsiye ederiz. Bu durumda dünyada yaygın olarak kullanılmakta olan bu yöntemin etkisinin maddesel olmadığını ifade etmek zorunda kalırız. Homeopatiyi vücudun o semptoma karşı enerjetik olarak aşılanması-uyarılması olarak açıklamak mümkündür. Homeopati tecrübesi biorezonans tekniğinin gelişimine yol açan temel kavramdır. Homeopatinin etkinlik mekanizmasıyla ilgili teoriler Mora Terapi'yi yaratmıştır.

Elektronik homeopatide damlalar klasik sulandırma/seyreltme yöntemiyle değil, sıvıların frekanslara doyurulması yöntemiyle yapılmaktadır. Homeopatik remedelerin frekansları bilgisayar ortamından alınarak tuzlu su-alkol karışımları üzerine yüklenmekte ve kişilerin bu sıvıları günde birkaç kez birkaç damla şeklinde dil altına damlatmaları istenmektedir. MORA damlaları frekans taşıyıcısı olarak kullanılırlar ve terapi sonrası evde kullanım için önerilirler. Terapiler ile birlikte kullanıldıklarında homeopatik sıvılar vücudun enerji sistemine daha etkili müdahaleleri mümkün kılar.

ÇİP

MORA damlalarına benzer şekilde frekanslar çip üzerine yüklenebilir ve kişinin çipi üzerinde taşıması istenir. Çip daha çok bağımlılıklarda ve kilo kontrol programında kullanılır. Mora damlaları hazırlarken, semptomlara göre sınıflanmış komplex homeopati remedileri ya da Bach Çiçekleri kullanılabilir. Damlalar hazırlanırken vücuttan temizleme amacı güdülen maddenin kendisi kullanılabilir. Alerji durumunda alerjen maddenin frekansı kullanılarak hazırlanabilir. Kişi seanslar arası sürede bu damlaları kullanır. Damlalar uygulama sırasında kişinin vücudundan alınan frekanslarla, kişiye özel yaratılrlar.


Sıkça Sorulan Sorular

Mora Terapi Uzmanlarımız

İlgili Uzman Yazılarımız
Yazar |
İlknur Çelik
Alkol kullanım bozukluğu olarak da bilinen alkol bağımlılığı, ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir beyin hastalığıdır
Yazar |
Kübra Eriş
Yeme bozuklukları duygusal sorunlarla parelel iken bu bozukluklarla çalışmak oldukça riskli olabilmektedir. Yeme bozukluğu olan bireyde kendini olumsuz değerlendirme eğilimi oldukça fazladır. Bir psikiyatri uzmanı ve diyetisyen işbirliği bu bozuklukların tedavisinde şart olmaktadır. Yeme bozuklukları erkeklerde daha sık görülmektedir.
Yardım bir telefon uzaklığında
Hak ettiğiniz hayata geri dönmenizi önemsiyor ve yardım etmek istiyoruz.
Tehlikedeyseniz, acil yardıma ihtiyacınız varsa veya size veya başkalarına zarar verebilecek eylemleri düşünüyorsanız, bu siteyi kullanmamalısınız.
Acil servisler için 155 veya 112'yi aramalısınız.